top of page

Glastonbury, Müzik ve Şifa...

Sonunda bu sene Glastonbury bileti almayı başarabildim - 1 saat internet başında "yenile"i eskiterek.

Festival hayallerimin bayağı bir ötesindeydi - özellikle spiritüel olarak.

"Ama buna sadece bir müzik festivali denmez ki!!!" anlamsız isyanlarındayken zaten adamların da bunu demediğini farkettim, kendilerini bilmeleri çok güzel bir şey :)

Glastonbury Festival Of Contemporary Performing Arts diye geçiyor ismi, çünkü müzik kısmı festivalde ufak bir detay olarak kalıyor.

Festivalin en güzel yanlarından birkaçı, hiç bir sponsorunun bulunmaması, içerde Oxfam, Greenpeace ve Wateraid dışında bir tane bile logo olmaması, sahne önlerinde "VIP/sahne önü" gibi para kırılan bölümlerinin bulunmaması, içme suyunun insani bir şekilde bütün alanda bolca ve ücretsiz bulunması, herkesin kendi yiyecek içeceğini getirebilecek özgürlükte olması ve tabii ki "Şifa Alanı" adı altında koskocaman özel bir yer ayrılmış olmasıydı. :)

Gündüzleri zamanımın çoğunu Healing Field'da geçirdim.

İçkinin ve her maddedin su gibi olduğu bir festivalde bu kadar fazla şifacının gönüllü olarak çalışması, her sabah yoga, tai chi, chi gong ve meditasyon derslerinin dolup taşması, insanların "bu ne yeaaaaaa / 2 gözümü kapayınca erecek miyim / çakralarım mı açıldı şimdi keh keh" yaklaşımında bulunmanın aksine bilgisi ya da ilgisi olup olmasa da denemeye açık olması benim için yepyeni bir dünyaydı.

Dünya ve insanlıkla ilgili umutla doldum.

Seneye Şifa Alanı'nda gönüllü çalışmak için başvurdum çıkarsızca ve yargılanmadan hizmet edebilmek adına, belki orada görüşürüz :)

Bana çok ilham veren bir grup keşfettim, kendileri zaten "Yetenek" yarışmasında birinci seçilerek seneye ana sahnede yer alma hakkı kazandılar.

Yaptıkları müzik beni epey heyecanlandırdı, paylaşmak istedim.

Son yazılar 
Recent Posts
Arşiv /Archive
Etikete göre ara
Search By Tags
No tags yet.
Takip için / Follow me
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page