Interstellar

Birisi bir şey üretir.

Çalışır üzerinde, emek verir, kafa yorar, zaman, para harcar.

Bitirir. Yolcular.

Birileri de üretilen şeyin kendileri için ne ifade ettiğine, onlara ne hissettirdiğine bakmak yerine üretilen şeyin "onlarca nasıl eksik olduğuna" takılır.

Kendisi bir şey üretip hikayesine katmadan.

Belki de bundandır eleştirel öfke.

Hayata, kendine bir şey katamadığını içten içe bilmektendir.

Interstellar'ı izleyen bir kaç kişiden aslında filmin astrofizik açısından ne kadar saçma/hatalı olduğunu duya duya oluştu bu cümleler parmak uçlarımda.

Kip Thorne, teorik fizik profesörü, filmin yapımcılarından biri ve aynı zamanda senaryo danışmanı.

Filmin yapımı ile ilgili ön çalışmaları anlatan uzun bir belgesel izledim ve kafamda 2 ana soru oluştu: "Başkalarının çalışmalarını ve emeklerini görmek, görmemekten neden daha zor oluyor?" ile "Üstbenliğimiz de bizim kütüphanemizin arkasından bizimle nasıl iletişim kurar?" :)

Filmi izleyenler bilir; 3 boyutun ötesinde kahramanımız "kütüphane arkasından" kendisiyle iletişim kurmaya çalışıyor ve kendini bir yere kadar duyuramıyor.

Bizim üstbenliğimiz - ruhumuz - ışığımız da insan biz ile acaba ne yollarla iletişim kuruyor ve duymuyoruz diye düşündüm.

Tekrar tekrar aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklerken, o çok istediğimiz şeyin olması için sağlığımızı önemsemezken, elimizdekileri kaybetme korkusu ile konfor alanından çıkmaz ve kendimizi hapise tıkıp başkalarını suçlarken, bizim için iyi olacağına emin olarak tırnaklarımızı dibine kadar geçirdiğimiz o şeyler yolunda hayallerimizden uzaklaşırken üstbenliğimiz dikkati çekmek için kaç kitap düşürüyor acaba. Kaç farklı şekilde bize sürekli kendisini duyurmaya çalışıyor acaba.

Hangi alfabeleri kullanarak kendini anlatmaya çalışıyor bizi yönlendirmek için.

Sadece bunu düşündürerek bir kaç meditasyon konusu çıkardığı için muhteşem bir film.

Zamanın göreceliğini ve ilüzyonunu da bu kadar güzel anlattığı için de muhteşem.

Başkalarının modellediği karadeliklerdeki mantık hatalarını aramayı bırakıp gerekli cesareti toplayarak kendi kara deliklerimize bakmak dileğiyle.

Belgeseli merak edenler için: