top of page

Farkındalık ne zaman işe yarar?

Spiritüel kelimelerin de modası oluyor.

"İçselleşme" "tetiklenme" gibi bolca duymaya başladığımız kelimelerin şahı ise "farkındalık".

"Farkındalık nedir"in cevabı sorulan insan sayısı kadar çok olabilir.

Bana göre, tam şu andaki en uygun tanım: "Süregelen ve normalleştirilerek sorgulanmayan bir şeye başka açıdan bakıp görme anı."

Benim farketme anlarımın sesi olsa hep şunu derdi, "Vay be! Ben bunu nasıl görmemişim önceden?"

Peki farkındalık ne işe yarıyor?

Bir duruma/insana/kalıba/davranışa başka bir açıdan bakıp otomatikleşmiş yanıt ya da tepkilerimizi farklı seçimlerle yapabilmemizi sağlıyor.

Yani bana göre işe yaradığı an o an.

Kendimde de, etrafımda da sürekli bir "farkediş" hali mevcut.

Ancak bu farkediş, hayata aktarılmadığında okunan kitaptaki bir bilgi gibi unutuluyor.

Bir araştırma okumuştum, bazı insanlar self-help bölümünden kitap alarak rahatlıyorlarmış, okumadan, sadece kendilerine yardım etmek için bir adım attıkları için.

Farkedişlerimizi de hayata koymadığımızda kitap alıp okumamış olmuyor muyuz? Sürekli bir farketme yarışında yeni şeyler öğrenmek adına workshoplara, eğitimlere, kitaplara kendimizi boğarak kendimizden daha da çok kaçıyor olabilir miyiz mesela?

"Yemek yerken ne kadar anda olmadığımı farkettim" dedi birisi geçende.

"Peki şimdi yemeklerinin bazılarında dikkatin yediğin lokmada mı?" dedim. "Hayır" dedi.

Farkedileni hayata geçirmeye direnmek de bir farkediş aslında, belki de kendine sabotajın.

Tek bir "ufak" farkındalığın hayatta farklı seçimler yapmaya ve böylelikle dönüşüme yol açmasını izlemek niyeti ile, güzel farkedişler...


Son yazılar 
Recent Posts
Arşiv /Archive
Etikete göre ara
Search By Tags
No tags yet.
Takip için / Follow me
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page