top of page

Kuş

Cancağızımla mutfak penceremizin baktığı apartman boşluğuna bir çift kumru geldi.

Baba ve anne önce yuva yaptı.

Sonra anne yumurtladı ve günlerdir üzerinde oturuyor. Arada baba geliyor, resmen muhabbet ediyorlar, bazen de nöbet değişimi oluyor.

Günler geçiyor, ben mutfağa her girdiğimde bakıyorum, anne bir parça pozisyon değiştirse de hep orada. Sessiz, sakin bir şekilde anın içerisinde duruyor.

"Hayatımı bu yumurtaya mı adıyorum şimdi ben?!", "Ben burada otururken diğer kuşlar acaba ne kadar güzel uçuyorlardır..." , "Bu kadar emeğimi anlayacak mı bu yavru şimdi?" , "Ya yumurtadan çıkar çıkmaz ölürse?", "Neden babası benden daha çok yumurtaya oturmuyor?!", "Allahım çok sıkıldım" demiyor yahu hiç diye düşünürken kuşun andalığını izlemeye başladım. O an bana baktı, ben ona. Zihinlerinin insan gibi komplike çalışmaması doğayı, akışı, nasıl da kabullendiklerini bir kere daha gördüm, kalbimin gözüyle.

Yumurtlanmıştı ve üzerine oturulması gerekiyordu.

Neden? Çünkü öyleydi.

Kuş gibi hafifledim bakıştıkça.

İçimdeki kuş beyinliyle bağlantıya geçtim, onu ne kadar sevdiğimi söyledim.

PS: Resmi bu anda çektim. Filtreli ve estetik olarak "güzel" değil.

Estetik kaygımıza dair yeni bir yazı fikir de doğurdu yumurta, sağolsun.


Son yazılar 
Recent Posts
Arşiv /Archive
Etikete göre ara
Search By Tags
No tags yet.
Takip için / Follow me
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page