Gong
Az önce Gong'umla takıldık.
Onun şerefine yazmak istedim.
Meditasyon eğitimde meditasyonu anlatırken de kullandığım bir tanım var; "Meditasyon senin en iyi arkadaşındır ve sana seninle ilgili doğruyu söyler."
Yani eğer çok yorgunsa beden, meditasyon uykuyu açığa çıkarır.
Bazı insanlar bu noktada zihinlerini çok önemser, "ben yapamıyorum meditasyonu!" der. Oysa sakin, sessiz, şefkatli bir arkadaştır meditasyon deneyimi, yalanın olmadığı.
Çok aktifleşirse zihin, bedenden stres boşalıyordur, gömülen duygular çıkıyordur.
O boşalan duygulara izin veriyor muyuz o an, yoksa "yok yapamayacağım" diyip kalkıyor muyuz yerimizden? Hayatta da duygular yoğunlaşınca kaçıyor muyuz yoksa?
Gong da elimden tutup her seferinde beni kendi gerçeğimle yüzleştiriyor.
Diğer aşkım meditasyon gibi.
Nazik nazik elimden tutuyor, cesaret veriyor ve kendime söyleyemediğim, göremediğim, maskelediğim her şeyi şefkatli bir gözlemcinin gözü ile gösteriyor.
"Buna tepkin ise senin seçimin" der gibi alanı tutmaya devam ederek.
Tüm titreşimlerin önünde saygı ile eğiliyorum.
Bugün Gong ile eriyorum.