Yaratıcı kürtaj

Spiritüel kelimelerin içinin boşaldığını düşünmemle birlikte, kendimi çok önemseyerek yaptığım protesto, uzun süre herkesin okuduğu, ilgilendiği konularla ilgilenmemekti. Çakralar ve onlara denk gelen, renkler, gezegenler, taş isimlerinden, ezbere bilgilerden ve midesi ağrıyınca bunu ilk olarak 3.çakradan açıklayan ve ilişkilendiren insanlardan fenalık gelmiş bir vaziyetteyken karşıma bugüne kadar çakralarla ilgili okuduğum en güzel kitap çıktı.

Orada hayata geçirilmeyen hayallerin ve projelerin ruhsal bir kürtaj gibi olduğundan bahsediyordu, çok etkilendim.

Gözümün önüne kendi bazı hallerim ile seanslarda birlikte çalıştığım onlarca hayal kurup hiçbirini yapmadığı için artık hayal kurmak ve bundan sözetmeyi bile kendinde hak görmeyen ve hayata karşı yenilmişliğini bir uydu vericisi gibi yayan insanlar geldi.

Hayal de sonuçta bir enerji.

Ona doğru bir adım atmamak, orada heyecanlanan ve kaynayan, doğmak ve çıkmak isteyen enerjinin hevesini kaçırmak oluyor.

Yukarı yükselen enerjinin açığa çıkmaması bana göre hevesi kaçmış bir çocuk gibi oluyor.

Kalbi kırık, canı sıkkın.

Hayallere bir adım atmak ise cesaret istiyor.

Kafamızda kurduğumuz gibi olmamasına karşın yaşanacak hayalkırıklığına göğüs germe cesareti, bir yerde hayatın riskini alma cesareti yani.

Bunu yapmayıp onlarca hayali gelecek endişesi ve başarısızılık korkusu ise çöpe atmak, akan nehrin içini yosunlu taşlarla dolduruyor gibi oluyor. Bir süre sonra nehir daha durağan hale geliyor.

Bunu doğmak isteyen enerjilerin kürtajı olarak hiç düşünmemiştim.

Çok güzel geldi, paylaşmak istedim.

Bugünkü meditasyon konusu bu olsun mu? "Hayallerim neler ve önündeki engellerin ne olduğunu düşünüyorum?"

Objektif, şefkatli bir gözle kendi gerçeğimize bakabilmek, en büyük cesaret...