top of page

Rasyonellik

Bundan 8 sene önce, anksiyete hastalığı yaşarken, bunun hiç geçmeyeceğini sanarken, kendime acırken, acıdığım için kızarken, aceleyle çıkış yolu ararken, kendi üzerimde çalışmaya başladım.

O yaşıma kadar beni getiren rasyonelliğim, sıkıca tutunduğum "ben zekiyimdir" lerim ve akıl oyunlarım bir anda bana dönmeye başlamıştı.

Sebep sonuçlarım işe yaramıyor, inanarak bir rafa kaldırdığım bütün doğrularım bir bir raftan düşüyor, birini tutmaya çalışırken diğeri yerde PAT! patlıyor, bu beni daha da paniklettiği için iyice her yere yetişmeye çalışıp düşenleri tutmaya çalışırken çaresizliğe giriyor, sonunda oturup ağlıyordum. Aslında hiç bir şey yapamadığımı gördüğüm zaman.

Bir süre sonra meditasyonla tanışmam ve hocamla çalışmaya başlamamla birlikte, onun elimden tutmasıyla rasyonelliğin altındaki acı çekmekten korkan tarafımın elinden tutabildim.

Anlama çalışmanın travmatize olmuş bir çok tarafımın hayatla baş etme yöntemi olduğunu keşfettim.

Kendimin elinden tutmayı öğrendim.

Tam olarak rasyonelliği bırakabilir mi insan? Bence mümkün değil.

Gerek var mı? Bence yok. İnsanın günün sonunda hem güçlü hem zavallı bir varlık olmasının dengesinde yatıyor sanırım cevap.

Zihinle verilen kararların, eğer kalp sürecin dışındaysa uzun zaman sonra pişmanlık ve hayat enerjisinden bir damla götürdüğünü öğrendim.

Kalp ve zihin ise sık sık birlikte olmuyorsa birbirlerinin dilini unutuyorlar.

Bunu bir lafı vardı; "Gözden uzak olan gönülden de ırak olur".

Bu yüzden hiç bir sonuç beklemeden kalp ile zihni buluşturan meditasyonlar yapmayı alışkanlık haline getirdim, yaratıcı güzel sonuçların çıkabilmesi için. Öneririm.

İyi kavuşmalar.


Son yazılar 
Recent Posts
Arşiv /Archive
Etikete göre ara
Search By Tags
No tags yet.
Takip için / Follow me
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page