Yaşamayı Seçmek

Geçende bir seansta yaşamayı seçmeye geldi konu.

Hiç bakmadığım bir yerden baktım, "yaşamayı seçmek ne demek"e gerçekten de.

Hayatta yaşamayı seçmemek, intihar etmek değil(miş) sadece.

Yıllara yayılabiliyor gibi intihar etmek, alkol, madde, sigara, yemek, spor, seks, ilişki, iş bağımlılığı ile adım adım hayattan vazgeçerek de intihar edilebiliyor(muş).

Günün sonunda da çıktığı ortamda acı tat bırakan birine dönüşebiliyor insan.

Sonra da neden 40-45+ iken evi, arabasi, işi, parası, karısı, kocası çocuğu varken "içerde büyüyen bir boşluk" uyutmaz?

Cesur olamamak, adım atamamak, hata yapmaktan korkmak, farklı yollar denememek, alanı, ilişkiyi, nefes alamadığın yeri konforu için terkedememek de aslında yaşamayı seçmemek.

Yaşamayı seçmek ne demek? Denemekten, yeni bir şey öğrenmekten ve en önemlisi de hata yapmaktan korkmamak demek bana göre.

En iyi anılar kötü fikirlerden doğar diye bir laf etmiş birileri, ne iyi demiş.

Hayatta ruhun merakı, hayreti ve hayranlığını canlı tutabildiğimiz sürece genç kalabiliyoruz ve keyifle yaşayabiliyoruz.

Her gün merak edecek, hayret edecek, hayran olacak bir şeyi görmeyi niyet etmek bile titreşimi başkalaştırıyor. Bu niyetle başlamak nasıl olurdu bugüne?

Yaşamayı seçen insanların çoğalması dileği ile.